Amerikalı filozof, şair, çevre bilimci ve siyasi aktivist. Başlıca eseri Walden’da, bir insan olarak dünyada yaşamanın getirdiği somut sorunlar üzerine düşünürken bu çeşitli kimliklerin her birinden yararlanır. Felsefeyi yalnızca düşünce ve söylemin dile getirilmesi yönüyle yapmamış, bir yaşam biçimi olarak yeniden canlandırmaya çalışmıştır. Thoreau’nun çalışmaları eklektik bir kaynak çeşitliliğinden beslenmiştir. Socrates öncesi dönemden Helenistik okullara kadar uzanan klasik Yunan ve Roma felsefesine (ve şiirine) gayet vâkıftır ve aynı zamanda çeşitli Asya düşünsel geleneklerinin, eski kutsal metinlerinin ve bilgelik edebiyatının hevesli bir okurudur. Descartes ve Locke’dan Emerson, Coleridge ve Alman İdealistlerine kadar uzanan ve hepsi de Thoreau’nun felsefesi üzerinde etkili olan modern felsefeye aşinaydı. Kendi deneysel bulgularını dönemin önde gelen doğa bilimcileriyle tartışmış, Humboldt ve Darwin’in çalışmalarını ilgi ve hayranlıkla okumuştur. Benlik ve dünya üzerine yaptığı felsefi keşifler onu bedeni temel alan bir algı epistemolojisi ve zihinsel ve fiziksel yaşamın düalist olmayan bir açıklamasını geliştirmeye yöneltti. Thoreau, varoluşçu bir ruhla etiğe odaklanmasının yanı sıra ontoloji, bilim felsefesi ve radikal siyasi düşünceye de eşsiz katkılarda bulunmuştur. Siyasi denemelerinin haklı bir üne kavuşmuş olmasına karşın, doğa bilimleri üzerine çalışmaları yirminci yüzyılın sonlarına kadar yayınlanmamıştır ki bu çalışmalar, onun bir düşünür olarak daha eksiksiz bir tablosunu ortaya koymamıza yardımcı olur. Yarım bıraktığı metinler arasında Amerikan yerlilerinin dini ve kültürü hakkında bilgilerle dolu bir dizi el yazması cilt de vardı. Thoreau’nun çalışmaları pragmatizm, fenomenoloji ve çevre felsefesindeki bazı gelişmeleri öngörmekte ve felsefenin yöntem ve amaçlarına ilişkin kavrayışımıza daimî olarak değerli bir meydan okuma teşkil etmektedir.
#otobiyografi